Plastik kullanımı konusunda Türkiye dahil 34 ülkede yapılan araştırmanın sonucu on kişiden yedisinin uluslararası bağlayıcı bir plastik kirliliği sözleşmesini desteklediğini ortaya koydu
Bugün Uruguay’da başlayacak Birleşmiş Milletler müzakerelerinde küresel bir plastik sözleşmesinin ne kadar bağlayıcı olacağı ve sözleşmenin içeriği masaya yatırılacak. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve Plastic Free Foundation müzakereler öncesinde İpsos tarafından hazırlanan ve plastik kirliliği konusundaki tutumları ortaya koyan bir kamuoyu araştırmasını yayımladı. Sonuçlar aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkede ankete katılan her on kişiden yedisinin sözleşmenin plastik kirliliğini sona erdirmek için bağlayıcı küresel kurallar getirmesi gerektiğine inandığını gösteriyor. Küresel sözleşmeye destek oranı Türkiye’de % 77’ye kadar çıkıyor. Bu bulgu, dünyanın ilk plastik kirliliği sözleşmesinin, ulusal ya da gönüllüğe dayalı ölçütler yerine plastiğin üretimi, tasarımı ve bertarafına yönelik küresel kurallar ve düzenlemeler içermesi için baskı yapan BM üyesi devletlerin sayısının da artacağı görüşünü destekliyor.
- Ipsos’un, Plastic Free Vakfı için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkede 20 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği anketin sonuçları, WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) işbirliği ile analiz edildi. Tek kullanımlık plastiklere karşı tutumları ortaya koyan rapora göre on kişiden yedisi bağlayıcı küresel kurallar getirecek bir Plastik Kirliliği Sözleşmesi’ni destekliyor. Türkiye’de katılımcıların %77’si ‘BM Sözleşmesi gerekli’ diyor.
- BM çatısı altında devam edecek müzakere süreci, tüm dünya için net bir küresel kurallar dizisi isteyen ülkeler ile plastik krizine çözüm bulma konusunda bugüne kadar büyük ölçüde başarısız olan ve daha az kısıtlayıcı, gönüllü yaklaşımlar talep eden ülkeler arasındaki fay hatlarını ve farklılıkları ortaya çıkaracak.
- WWF ve Plastic Free Foundation, plastiği ekonominin içinde ama doğanın dışında tutarak döngüsel bir ekonomiye ulaşmaya yardımcı olacak tek gerçek çözümün küresel kuralları olan bir plastik sözleşmesi olduğuna dikkat çekerek karar vericileri küresel sözleşme konusunda birlikte hareket etmeye çağırıyor.
Bazı ülkeler daha az bağlayıcı yaklaşımları savunurken, araştırma gönüllü düzenlemelere çok az destek olduğunu gösteriyor; katılımcıların yalnızca %14’ü bunun tercih edilebilir olduğunu düşünüyor, hatta Türkiye’de bu oran %11’e kadar düşüyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu sözleşmede kapsamlı bir dizi tedbirin yer almasını istiyor. Her 10 kişiden yaklaşık 8’i üreticilerin ürettikleri plastikten daha fazla sorumlu olmalarını sağlayacak kuralları, geri dönüşümü zor plastiklerin yasaklanmasını ve etiketleme gerekliliklerini destekliyor.
İnternet üzerinden 23.029 katılımcıyla gerçekleştirilen anket, plastik tüketimi ve kirliliğini ele alan küresel bir sözleşmenin nasıl olması gerektiğini ve hangi kuralların önemli ya da önemsiz olduğunu düşündüklerini dünyanın dört bir yanındaki insana açıkça soran ilk araştırma olma özelliğini taşıyor. Sözleşmenin müzakereleri, ilki bugün Uruguay’da başlayacak bir dizi Hükümetlerarası Müzakere Komitesi toplantısında gerçekleştirilecek. Müzakerelerin 2024 yılına kadar tamamlanması bekleniyor.
Sadece iki yıllık müzakere döneminde, denizlerdeki toplam plastik kirliliği miktarının %15 oranında artacağı tahmin ediliyor. Halen2.000’den fazla hayvan türü çevrelerinde plastik kirliliğiyle karşılaşmış durumda ve incelenen türlerin yaklaşık %90’ının olumsuz etkilendiği biliniyor. Müzakerecilerin iddialı bir sözleşme üzerinde uzlaşamaması halinde, son on yılda krizin kontrolden çıkmasına neden olan küresel plastik kirliliği sorununa yönelik etkisiz hükümet müdahaleleri eğilimi devam edecek.
WWF, BM politika yapıcılarının bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olmak amacıyla, küresel plastik ekonomisinde sistemik değişimin kilidini açmak için gereken temel mekanizmaları tanımlayan bir rapor da yayımladı. Rapor, ekonomiye, çevreye ve insan sağlığına daha fazla zarar veren plastik atık artışını durdurabilecek hızda ve ölçekte sistemik değişimi sağlamak için neden mevcut gönüllü ulusal yaklaşımların karışımından ziyade bağlayıcı küresel kurallara ihtiyaç duyulduğunu detaylandırıyor.
Sözleşmenin özellikle, küresel ürün ve malzeme yasakları, döngüsel ekonomiyi kolaylaştırmak için tasarım, etiketleme ve bilgi paylaşımı için zorunlu gereklilikler ve toplama ve atık yönetiminde iyileştirmeler dahil olmak üzere somut önlemleri belirlemesi gerekiyor. Dünyanın küresel plastik atıkları azaltma konusunda anlamlı bir ilerleme kaydedebilmesi için, bu tedbirlerin en zararlı ve sorunlu tek kullanımlık plastik türlerini, balıkçılık malzemelerini ve mikroplastikleri yasaklayarak plastik kirliliğini kaynağında azaltacak şekilde tasarlanması gerekiyor.
WWF-Türkiye Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel anketi ve raporu değerlendirerek şu görüşleri açıkladı: ” Bugüne kadar pek çok kampanya ile dünyanın her köşesinden yüz milyonlarca insan plastik atıklarını azaltmak için kişisel olarak harekete geçti. Ancak birçoğu da dünyanın yıkıcı plastik kirliliği ayak izimizi tersine çevirmek için küresel bir eyleme ihtiyaç olduğunun farkında. İpsos anketi, hükümetleri ve şirketleri ürettikleri plastikten daha fazla sorumlu kılan iddialı bir küresel plastik kirliliği sözleşmesi için geniş ve ezici bir kamuoyu talebi olduğunun kanıtı. WWF, anket aracılığıyla dünya vatandaşlarının ne olmasını istediklerini anlamaya çalışırken raporla da hükümetlerin müzakereler sırasında atabilecekleri en etkili adımları belirlemeyi amaçladı. Her iki araştırma da plastiklerin üretiminden kullanım ömrü sonu yönetimine kadar sağlam bir küresel düzenlemeye olan ihtiyacı ve desteği açıkça ortaya koyuyor.”