“Gençler, artık geleceklerine sahip çıkıyor. Biz de onları harekete geçmeye teşvik ediyor, bu süreçte yanlarında olmaya çalışıyoruz.”
Sürdürülebilirlik kavramı önce çok kısıtlı bir kesimde ve sadece çevre sorunları, kaynak sürdürülebilirliği ve iklim krizi çerçevesinde ele alınan bir olgu olarak hayatımıza girdi. Ancak 21.yy. ilk çeyreğini tamamlarken gündelik hayatımızın her alanında sürdürülebilirlik adımlarını takip etmemiz gereken bir noktaya ulaştık. Bugün sadece çöplerimizi kaynağında ayrıştırmak ve geri dönüşümü desteklemek sürdürülebilirlik çabası olarak yeterli olmuyor. İş modellerimiz, yönetim anlayışımız, eğitime bakış açımız ve toplumsal kültürümüzü sürdürülebilirlik adımlarını takip ederek yeniden inşa etmemiz gerektiğini anlıyoruz.
SADE yani Sürdürülebilirlik Adımları Derneği tam bu noktada bizlere kişisel ve kurumsal alanlarda gerekli bilinci ve yol göstericiliği sunuyor. Eğitimleri, danışmanlık hizmetleri ve örnek aktif vatandaşlıkları ile Türkiye’ de sürdürülebilirlik konusunda A’dan Z’ye neler yapılması gerektiğini merak eden, bizimle beraber aktif vatandaş olmak için kafa yoran herkes adına bu hafta Sürdürülebilirlik Adımları Derneği Genel Sekreteri Doğa TAMER ve Sürdürülebilirlik Adımları Derneği YK Başkanı Emrah KURUM ile sohbetimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarız.
1.Yola çıkış hikayenizi öğrenebilir miyiz?
Derneğimiz uzun yıllardır sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yapan kişilerden oluşuyor. Hepimizin farklı uzmanlık alanları var. Türkiye’de sürdürülebilirlik kavramı neden anlaşılmıyor diye düşündüğümüzde üç ana şey fark ettik.
İlk olarak, kurumlar yaptıkları iyi işlerin iletişimini yapma konusunda sorun yaşıyor. Bizler de kurumlarda yapılan faaliyetlerin çalışanlara ve dış paydaşlara iletişimleri konusunda neler yapabilecekleri üzerine çalışmak istedik. İkinci problem, sektörler arasında yeterince iş birliği kurulmuyor. 17 ayrı başlık altında sıraladığımız ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ var ve bu 17 farklı uzmanlık alanı demek. Sürdürülebilirlik odağında çalışmak isteyen her kurum bu alanlarda uzman olmak zorunda değil. Farklı alanlarda proje yaptıklarında ilgili kişilerden uzmanlık desteği alabilirler. Bizler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları odağında farklı kurumları bir araya getiriyor ve iş birliği ağları kuruyoruz.
Üçüncüsü ise üretilen sürdürülebilirlik projeleri kurumlarda çalışanlar tarafından yürütülüyor. Çalışanlar sürdürülebilirlik konusuna uzak olabiliyor veya verilen bu projeleri yeni bir iş yükü olarak algılayabiliyorlar. O zaman da projelerden istenilen etki alınamayabiliyor. Buradan hareketle çalışanların ilgi ve uzmanlık alanlarıyla bu konuya nasıl dâhil olabileceklerine dair çalışmalar yapıyoruz. Özetle; sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratılması, farkındalığı olan bireylerin harekete geçirilmesi, harekete geçen bireylerin yaptıkları işlerin etkisini artırması için iletişim, iş birliği ve çalışan katılımı üzerine çalışıyoruz.
2.Kaç farklı alanda sürdürülebilirlik çalışmalarının öncelikli olarak yapılmasını hedefliyoruz? Neden bu alanlarda sürdürülebilirlik sağlamak önemli?
Sürdürülebilirliğin kabul gören 3 temel ana boyutu var: ‘Çevresel Sürdürülebilirlik’, ‘Ekonomik Sürdürülebilirlik’ ve ‘Sosyal Sürdürülebilirlik’. Dernek olarak çalışmalarımızda sürdürülebilirliğin her alanına dokunmaya gayret ediyoruz. Çevresel sürdürülebilirliği sağlamazsak üzerinde yaşanacak bir gezegenden bahsedemeyiz. Herkesin eşit fırsatlara erişebildiği adil, barışçıl ve kapsayıcı toplumlar inşa etmek için çalışıyoruz. Projeler geliştiriyor, eğitimler veriyor, uzman isimlerle canlı yayınlar yapıyoruz. Toplumsal sorunlara yönelik farkındalık yaratarak bireyleri ve kurumları harekete geçirmeye çalışıyoruz. Bireylerin sürdürülebilir yaşamı, sorumlu üretim ve tüketim anlayışını benimsemeleri için uğraşıyoruz. Kurumlar arasında kurulacak iş birliği ile yapılan iyi işlerin sayısının ve etkisinin artacağına inanıyoruz.
3.Kaynak sürdürülebilirliğini çevresel sorunlar ve acil önlemler çerçevesinde değerlendirdiğimiz zaman ‘Çevreci Etkinlikler Platformu’ projeniz kapsamında çalışmalarınızı, STK olarak görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
‘Çevreci Etkinlikler Platformu’ 2013 yılında sürdürülebilirlik temelli işleri yaygınlaştırmak ve görünür kılmak amacıyla kurduğumuz bir girişim. 2021 yılında, ‘Sivil Toplum için Destek Vakfı’ (STDV), ‘European Bank for Reconstruction and Development’ (EBRD), ‘Turkey Mozaik Foundation’ desteğiyle derneğimizin bir projesi olarak hayata geçirdik. Türkiye genelinde farklı sivil toplum kuruluşlarının ve sivil inisiyatiflerin yaptığı sürdürülebilirlik odaklı etkinlikleri ‘Çevreci Etkinlikler’ web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşmaya devam ediyoruz.
Kurumların sürdürülebilirlik odaklı iş ilanlarına da platformumuzda yer veriyoruz. Sürdürülebilirlik alanında çalışmak isteyen bireyler, kurumların iş ilanları da bu platformdan takip edilebilir. Aynı zamanda, platforma web sitesinden üye olan herkes, Sürdürülebilirliğe Giriş, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Sürdürülebilirlik Tarihi, Sürdürülebilir Kariyer Adımları ve Dijital Temizlik başlıklarında eğitim videolarını ve uzmanlarla söyleşileri izleyebilirler.
Platformda kurumlar için bir sayfa da oluşturduk. Kurumlar, Çevreci Etkinlikler Platformu’na üye olarak bir hesap oluşturabilir; sürdürülebilirlikle ilgili videolarını, etkinliklerini ve iş ilanlarını platformda paylaşabilirler.
Çevreci Etkinlikler platformuna üye olmak isteyen kurumlar, cevreci@surdurulebilirlikadimlari.org adresine mail gönderebilirler.
4.Sürdürülebilir yaşam bir kişi için nasıl tarif edilmelidir? Sizi takip edecek bir kişi evinde ve iş yerinde hangi yolu izler?
Sürdürülebilir yaşamı benimsemiş bir kişi doğaya, herhangi bir canlıya zarar vermeden yaşama arzusunu taşır. Davranışlarının gezegen üzerindeki etkisinin farkındadır ve bu etkiyi en aza indirmek için elinden geleni yapar. Tüketici olarak satın alma tercihlerinin, kurumların sürdürülebilir iş modellerine geçişindeki etkisinin bilincindedir. Satın alacağı ürünün adil ve güvenli bir ortamda üretilmesine, çevreye duyarlı bir ham maddeden oluşmasına dikkat eder. Her şeyden önce “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusunu sorar. Hali hazırda sahip olduğu ürünler amaçlarına hizmet edip etmediğine göre kullanmaya devam eder. Son çare olarak, ürünleri geri dönüşüm sürecine dahil eder. Seyahat ederken toplu taşıma araçlarını tercih eder. Evinde ve iş yerinde enerjiyi verimli kullanır. İklim krizi, sürdürülebilirlik konularında kendisini ve çevresindekileri eğitir. Yaşadığı bölgenin yerel yönetimine, devlet kurumlarına, özel markalara taleplerini sunar. Aktif bir vatandaştır. Sivil toplum kuruluşlarında ilgilendiği alanlarda gönüllülük yapar. Çözümün bir parçasıdır.
5.Sürdürülebilir yaşam bir işletme için nasıl tarif edilmelidir? Sürdürülebilirlik danışmanı ya da uzmanı olmak, şirketlerde yeni başlayan bu kavramın sizin çalışmalarınız açısından önemini öğrenmek isteriz.
Sürdürülebilirlik dünyada ve Türkiye’de de şirketlerin gündeminde en üst sıralarda yer almaya başladı. Tüketicilerin markalardan beklentileri ve talepleri değişince iş dünyası değişen bu talebe ayak uydurmak zorunda kaldı.
İş dünyası, bir zamanlar faaliyetleri sırasında doğaya verdikleri zararı nasıl azaltabilir ya da geri alabilir diye düşünmeye ve kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yapmaya başladı. Ancak yapılan çalışmalar, sektörden ve şirket faaliyetlerinden uzaktı.
Artık sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapılan bir döneme girdik. Sürdürülebilirlik, kurumsal yönetişim modellerinin içine alındı. Şirketler yapacakları faaliyetlerden zarar ya da yarar göreceğini düşünerek hareket ediyor. Tüm paydaşlarının taleplerini hesaba katarak hareket eden şirketler, küreselleşen dünyada hem daha anlamlı bir faaliyetin içerisinde yer alıyor hem de bu faaliyetlerin uzun ömürlü olması ile çok geniş kapsamlı bir yararlanma olanağı sağlıyor. Herkesin kazanacağı bir sistem oluşturulmuş oluyor.
6.Dijital dönüşüme pandemi dönemi ile zorunlu olarak geçiş yapan çok fazla kişi ya da kurum var. Sizin 2020 yılında yürüttüğünüz dijital dönüşüm projenizin kapsamı ve etkileri nasıl oldu?
Hak temelli çalışan, proje ve faaliyetlerini sahada yürüten STK ve kooperatifler, salgın sürecinde sahaya inemedikleri için çalışmalarının büyük bir kısmını ertelemek veya durdurmak zorunda kaldılar. Bu sorunun çözümü için en çok ihtiyaç duydukları konular; eğitimlerini, etkinliklerini ve atölye çalışmalarını çevrim içi yürütebilmek, dijital kampanyalar yapabilmek oldu. Tüm bunlar için çevrim içi araçların neler olduğunu, nasıl kullanıldığını ve hedef kitlelerine nasıl ulaşılabileceğini bilmeleri gerekiyordu.
STK’lar ve sosyal kooperatifler, paylaşıma açık, bildiklerini diğer kurumlara ve faydalanıcılara aktarma konusunda istekli oldukları için öğrendiklerini, ilişkide oldukları diğer kurumlara da aktaracak bir yaklaşıma sahiplerdi. Böylece birbirimizden öğrendiğimiz ve birbirimize destek olduğumuz bir süreç başlatmış olduk. STK’lar için ‘Dijital Dönüşüm Projesi’ kapsamında çevrim içi toplantı, etkinlik ve topluluk yönetimi araçlarının kullanımı, canlı yayın yapma yöntemleri, etkili sosyal medya yönetimi, kampanya oluşturma ve yönetme gibi konuları gündemimize aldık ve 40 STK temsilcisiyle bir araya geldik. Yaptıkları çalışmaları daha geniş kitlelere duyurabilmeleri için 8 STK’nın tanıtım filmlerini hazırladık ve kullanımlarına sunduk.
7.Dernek olarak yürüttüğünüz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
2018 yılından bu yana ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ özelinde iyi uygulama örneklerinin görünür olması ve paydaşlar arasında iş birliklerinin güçlenmesi için UNDP Türkiye(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ve Zorlu Holding ortaklığında çevrim içi olarak gerçekleştirdiğiniz ‘Sorunlara Çözümler Buluşması’ etkinliklerini yürütüyoruz.
‘Çözümler Atölyesi’ ile küresel bir sorunu yerelleştirerek çözme yöntemlerini gençlere ve diğer paydaşlara sunuyoruz. Etki alanları ne ise, evlerinde, okullarında, çalıştıkları yerlerdeki sorunları tespit edip bu sorunlara çözüm üretebilmeleri için atölyeler yapıyoruz. Gençler, artık geleceklerine sahip çıkıyor. Biz de onları harekete geçmeye teşvik ediyor, bu süreçte yanlarında olmaya çalışıyoruz.
“Emek” ve “üretmek” kavramlarını tanımaları için çocuklarla ‘Üreten Çocuklar’ isimli geri dönüşüm ve ekoloji atölyeleri yapıyoruz. Bu atölyelerde ekim-dikim yapıyoruz, atık kumaşlardan oyuncaklar üretiyoruz, kedi ve köpekler için kurabiyeler pişiriyoruz, organik atıklardan kompostun nasıl yapıldığını gösteriyoruz.
İletişim fakültesinde okuyan öğrenciler arasında bağımsız haberciliği teşvik etmek, sürdürülebilirlik odağında yaşanan sorunlara üretilen çözümleri görünür kılmak, doğru bilgiye erişebilmek için üniversitelerin son sınıflarında okuyan ve yeni mezun gençlerle ‘Amaçlar için İletişim’ projesini yürüttük. 3 ay boyunca eğitim programını gerçekleştirdik.
Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Yaşam, Balkon Bahçeciliği, Kompost Yapımı başlıklarında eğitimlerimizi dijitale uygun hale getirdik. Daha önce yüz yüze yürüttüğümüz bu eğitimleri, salgın süresinde de şirket çalışanlarına yönelik olarak uygulamaya devam ediyoruz.
Dernek YouTube kanalı üzerinden ‘Sürdürülebilirlik Gündemi’ başlığı altında canlı yayınlar yapıyoruz. Yayınlarda özellikle bu dönemde sürdürülebilirlik alanında yaşanan gelişmeleri konuşmak, çözüm önerilerini sunmak ve iyi uygulamaları paylaşmak üzere birbirinden değerli uzmanları ağırlıyoruz. Bugüne kadar 30 canlı yayın yaptık.
8.Kaynaklarınızı nereden, nasıl sağlıyorsunuz?
Projelerimizi hayata geçirmek için STK’lar için hibe sağlayan kurumların proje çağrılarını takip ediyoruz. Konsolosluk ve büyükelçiliklerin çağrılarına başvuruyoruz.
Proje ve etkinliklerimizi gerçekleştirmemize destek olmaları için şirketler ile görüşüyoruz. Şirketler için kurum içi sürdürülebilirlik faaliyetleri gerçekleştiriyoruz.
9.Nasıl gönüllü olunur? Hangi alanlarda gönüllülük çalışmalarına öncelikli ihtiyacınız var? Katılmak isteyenler nerden ve nasıl sizinle irtibata geçmeye başlasın?
Gönüllü yönetim sistemi kurmak ve gönüllü sayımızı artırmak üzere çalışıyoruz. Çalışmalarımızda bizlere gönüllü desteklerini sunan küçük bir ekibimiz var. Üyelerimiz de ihtiyaç duyduğumuzda kendi uzmanlık alanlarında bizlere yardımcı oluyorlar. İletişim ve sosyal medya desteğe en çok ihtiyaç duyduğumuz alanlar diyebiliriz. Gönüllü sistemimizi kurmamızın ardından sosyal medya hesaplarımızda gönüllülük çağrısında bulunmayı düşünüyoruz. İletişim adresimize gelen gönüllülük taleplerini elbette yanıtsız bırakmıyoruz. Harekete geçmek, çözümün bir parçası olmak isteyen herkes info@surdurulebilirlikadimlari.org adresinden bizlere ulaşabilir.