Dünyanın en büyük dilek gerçekleştirme ağı Make a Wish Türkiye, hayati tehlikesi olan hastalıklarla mücadele eden çocuklara yönelik uluslararası bir oluşum. Bugüne, Dünya Kanser Günü’ne özel Make Wish Türkiye ile gerçekleştiğimiz röportajda vakfın CEO’su Füsun Kuran, “Zor ve travmatik tedavi süreçleri olan hastalıklar ile mücadele eden çocukların, gerçekleşmesini imkansız olarak düşündükleri bir hayali gerçeğe döndürerek, çocuklarımıza ve ailelerine mutluluk ve hayata bağlanma gücü vermeyi hedefliyoruz.” dedi.
1. Make A Wish vakfının farklı ülkelerdeki yapısı, merkez ile ortak çalışmaları nelerdir? Türkiye ayağı olarak nasıl çalışmaya başladı? Hangi alanda faaliyet gösteriyor?
1980 yılında Arizona’da yaşayan lösemi hastası Chris Grecious’ın polis olma hayalini yerine getirerek başlayan Make-A-Wish Vakfı hala dünyanın en büyük dilek gerçekleştirme ağıdır. Hayati tehlikesi olan hastalıklarla mücadele eden çocuklara yönelik uluslararası bir oluşum olan vakıf 50 ülkede faaliyet gösteriyor. Her sene dünyada 30.000 çocuğun dileğini yerine getiren Make-A-Wish Vakfı’nın bütün üyeleri aynı yöntemleri kullanarak kendi ülkelerindeki çocukların dileklerini yerine getiriyor.
Bir Dilek Tut Derneği (Make-A-Wish® Türkiye) 2000 yılından beri Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de kuruculuğunu Carole Hakko’nun üstlendiği Bir Dilek Tut Derneği hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden 3– 18 yaş arası çocukların kalplerinde yaşattıkları dilekleri gerçekleştiriyor. 2009 senesinden beri de uluslararası Make-A-Wish ağının bir parçasıdır.
Bir Dilek Tut/Make-A-Wish Derneği olarak, 3-18 yaşları arasında, çocukluk çağı kanseri, organ yetmezliği, bağışıklık sisteminin çökmesi gibi zor ve travmatik tedavi süreçleri olan hastalıklar ile mücadele eden çocukların, gerçekleşmesini imkansız olarak düşündükleri bir hayali gerçeğe döndürerek, çocuklarımıza ve ailelerine mutluluk ve hayata bağlanma gücü vermeyi hedefliyoruz. Çocuklarımız gerçekten çok zor ve uzun bir tedavi süreci geçiriyorlar ama doğru tedavi ve iyi moral desteği sağlanırsa iyileşip hayatlarına devam ediyorlar. Biz de çocuklarımıza sihirli ve mutlu anılar yaratarak moral sağlama cephesinde destek oluyoruz.
2. Siz de uzun süredir Make a Wish ailesinin bir parçasısınız. Vakıfla yollarınız nasıl keşişti ve sivil toplum maceranız nerede, nasıl başladı?
İzmir Amerikan Koleji ve Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra iş hayatına Arthur Andersen’da denetimci olarak başladım. Akabinde kariyerime devam ettiğim Stefanel’de 2001 yılında Genel Müdür oldum. 2005’te Capital Dergisi “Başarıya Yürüyen En Genç Genel Müdür’’ ödülüne layık görüldüm. 2013 yılında Brooks Brothers Genel Müdürü oldum. 2019 Ocak ayına dek Brooks Brothers ve Edwards markalarının olduğu RMK Classic’de CEO olarak görevimi yürüttüm. 2010-2012 ve 2014-2016 yıllarında iki dönem Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanlığı yaptıktan sonra şimdi derneğin başkan yardımcısı olarak görev alıyorum.
Özel sektörde uzun bir zaman geçirdikten sonra, buradaki deneyimlerimi topluma fayda sağlayan derneklerde değerlendirmek istedim. Özellikle RMK Classic zamanında Rahmi Koç’tan dernekçilik konusunda çok şey öğrendim. İki çocuk annesi olarak Bir Dilek Tut (Make a Wish Türkiye) Derneği’nin misyonu da beni çok etkiledi. 2019 yılından beri de Bir Dilek Tut CEO’su olarak özel sektördeki deneyimlerimi zorunlu hastalıklarla mücadele eden dilek çocuklarımız için faydaya çevirmeye çalışıyorum. Öte yandan Marmara Üniversitesi İşletme ve Organizasyon bölümünde doktora çalışmamı sürdürüyorum.
3. Bir çocuğun dileğinin size ulaşması, yerine getirilip getirilemeyeceğine karar verilmesi ve uygulanması süreci nasıl işliyor?
Dilekler bize dilek ailelerimizin başvurusu ile başlıyor. Birçok hastanenin onkoloji departmanlarındaki doktorlar da bizi biliyor ve bu ailelerin bizimle iletişime geçmesini sağlıyor. Tedavi altında olan çocuğumuzun doktorundan gereken onaylar alındıktan sonra eğitimli gönüllülerimiz çocukları online ziyaret ederek kendilerinin imkansız olarak düşündükleri hayalleri öğreniyor ve hem hayaller, hem de aile ve çocuk hakkında detaylı notlar tutuyor. Bu notlar derneğimize geri gönderiliyor. Biz de bize başvuran ve doktoru tarafından hastalığı onaylanmış her çocuğumuz için apayrı bir dilek yolculuğu tasarlayıp çocuğumuzun hayallerini hiç unutamayacağı deneyimler yaşatarak yerine getiriyoruz.
4. Tüm süreç gönüllüleriniz ile mi yürüyor? Türkiye organizasyonunda kaç kişilik bir ekipsiniz?
Tüm Türkiye’de 751 adet gönüllü ile çalışıyoruz.
5. Her çocuk ve dileği ayrı kıymetli elbette ama siz hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden çocukların dileklerini gerçekleştirmek üzere yola çıktınız. Bu durum aynı zamanda daha zorlu, özel çevre şartları anlamına geliyor. Örneğin kanser tedavisi gibi uzun, ağır ve çoğunlukla zorlayıcı tedavi süreçlerindeki çocukların hastanelerde, steril olması gereken ortamlarda dileklerinin gerçekleştirilmesi gibi farklı hangi süreçler, hazırlıklar oluyor?
Hayati tehlikesi olan hastalıklarla savaşan çocuklar; yaşamlarını çok uzun süre hastane odaları, hastalığın yan etkileri, ağır ilaçlar, ağrılar gibi travmatize eden birçok faktörle birlikte geçiriyorlar. Bu çocuklar ciddi anlamda ruhsal yorgunluk yaşayarak hayal kurmayı unutabiliyor, coşkusunu ve hayata karşı merakını yitirebiliyor. Tüm bunlar çocuğun iyileşme sürecini ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.
Amacımız; yaptığımız tüm süreçler ile çocuğa kaybettiği hayal gücünü tekrar kazandırabilmek, hayatında coşku ve umut yaratabilmek, “imkansız” kavramını zihninden silebilmek. Bunu başardığınızda dilek çocuğu bu imkansız dileğim gerçekleştiğine göre hastalığımı da yenebilirim diye düşünmeye başlıyor. Böylece onu hayata bağlıyorsunuz. Bu yüzden dilekleri gerçekleştiğinde onları yeniden mutlu görebilmek muazzam ve kelimelerle anlatılamayacak bir duygu.
Pandemi döneminde çocuklarımızın dileklerini tedavi süreçleri devam ettiği için dijital ortamda gerçekleştiriyoruz.
6. Dileklerin yerine gelmesi için vakfa yapılan nakdi bağışların dışında kaynak edindiğiniz ortak çalışmalar, kurumsal işbirlikleri var mıdır?
Her bir dilek çocuğumuz bizim için çok ayrı ve çok özel; onların tedavilerine destek olacak şekilde dileklerini yerine getirmek için mutlaka ihtiyaç karşılamanın ötesine geçmemiz ve onlara unutamayacakları deneyimler yaşatmamız gerekiyor. Bu tür bir etki yaratacak dilekleri tasarlayabilmek için de şirketler ile Dilek Tasarım Atölyesi teması altında işbirliği yapıyoruz ve takım çalışması eğitimi veriyoruz. Şirketin çalışanları, bizim moderatörlüğümüzde, yaratıcılıklarını ve kendi yaşamlarındaki ilişkilerini kullanarak, bir çocuğumuzun dileğini planlıyor ve belli bir günde de online olarak gerçekleştiriyorlar. Bunu yaparken kendilerinin ve ekip arkadaşlarının da topluma ne kadar yararlı olabileceklerini görüyorlar ve en önemlisi, bu çok önemli amaca vesile olan şirketlerine saygıları ve sadakatleri kat kat artıyor.
Daha sonra da bu takım çalışması eğitimine katılanlar, tasarladıkları dilek gününü yerine getirmek için belirli bir gün kararlaştırıyor ve tasarladıkları dileği online olarak gerçekleştiriyorlar. Daha Önce Bayer, Sanovel, Astra Zeneca, Samsung, Axa Sigorta, Mercedes Benz, Nike ve Pegasus Havayolları gibi önemli şirketlerle Dilek Tasarım Atölyesi gerçekleştirdik.
Bunun yanında Vodafone İstanbul Maratonu gibi etkinliklerde Adım Adım oluşumu ile Hayata Bağlayan Dilekler için koşuyoruz. Bu tür önemli etkinliklerde hem bireyler hem de şirketler çeşitli dernekler adına bağış toplamak için koşuyorlar. Bu etkinliklerde hem birçok marka hem de birçok birey bizim adımıza koşarak bağışlar toplayabilirler. Geçmiş dönemlerde TAV, Pegasus, BP Castrol, Mondelez, Carl Zeiss, Boston Consulting, Chubb, NCR, Baxter, Amgen Gensenta, Yıldız Holding gibi birçok önemli marka, koşu ekipleri ile bize bu konuda destek verdiler.
7. ‘Hayalimi Paylaş’ projenizin genel çalışmalarınızdan farklı yürütülen bir proje mi? WishTalks projesi pandemi döneminde mi başladı? İlerleyen sürede tekrarlanacak mı?
Hayalimi Paylaş projemiz, eğitim kurumlarında Hayalimi Paylaş Topluluğu/Kulübü oluşturularak ya da hali hazırda var olan uygun topluluklar/kulüpler ile gerçekleştirilmektedir. Şöyle ki bu proje dahilinde:
- Gönüllü ekiplerimizle dilek alımı yapabilir.
- Gönüllü ekiplerimizle dilek gerçekleştirme yapabilir.
- Dilek çocuklarımız, dileklerinin gerçekleşmesini beklerken dilek yolculuğu sürecine katkı sağlayabilir.
- Dilek çocuklarımız için online etkinliklerimize katılabilir.
- Bir topluluk/kulüp kurup dilek çocuklarımız için sosyal sorumluluk projeleri üretebilir.
- Dileklerini gerçekleştirebilir.
- Doğum günü bağışlama etkinlikleri düzenleyebilir.
- Özel günler için hazırladığımız hediye sertifikalarımızı alımını/satımını sağlayabilir.
- Vefat bağışlama yapılabilir.
- Ya da bizleri sosyal medyadan destekleyebilir.
Hayati tehlike ile mücadele eden dilek çocuklarımız için eğitim kurumlarımızın katkısı bu süreçte çok değerli olup değerli öğrencilerimiz için de aynı şekilde önemli bir sosyal sorumluk kazanımı olacaktır.
Eğitimleri esnasında öğrenciler, sosyal projeler için hayatlarının en aktif dönemlerinde bulunmaktadır. Yapacakları her etkinlik kendileri ve sosyal çevreleri için eşi bulunmaz bir deneyim olacaktır. Hayatı tanımak, belki adını duydukları belki de hiç duymadıkları bir hastalıktan muzdarip olan ve hayata tutunmak adına bir kıvılcım ihtiyacı hisseden insanların hayatlarına katkıda bulunacaklar. Belki dünyaya daha farklı gözle bakıp, belki de hayatı kendi dünyalarında yeniden tanımlayacaklardır.
Wish Talks projemiz doğum günü bağışlamayla birlikte pandemi döneminde başladı.
Doğum günü bağışlayacak isimler öncelikle dileğini gerçekleştirmek istediği dilek çocuğunu belirleyip akabinde de onun dileğini gerçekleştirebilmek için fonzip üzerinden bir bağış linki oluşturuyor. Bu bağış kampanyasını ve linkini sosyal medyalarında duyurmaya başlıyor. Sonrasında da Instagram üzerinden canlı yayında bir söyleşi gerçekleştiriyor. Moderatörlüğünü deneyimli gazetecilerin gerçekleştirdiği Wish Talks canlı yayını esnasında doğum gününü paylaşan ünlü isimlere, Bir Dilek Tut gönüllülerinin tüm dünyada dilek çocuklarının dileklerini tespit etmek için sordukları sorular yöneltiliyor. Söyleşi sonrasında izleyicilere doğum günü bağış kampanyası hatırlatılıyor.
Wish Talks kapsamında Berna Laçin, Elif Dağdeviren, Farah Zeynep Abdullah, Belgin Aksoy, Tuba Ergün, Işın Görmüş, Alper Atakan gibi isimler canlı yayın konuğu olup doğum günlerini paylaştılar. Ayrıca ünlü müzisyen Simge Sayın ve deneyimli gazeteci Özlem Güsar da doğum günü bağışı yapan isimler arasında yer alıyor.
Doğum Günlerini bağışlayan ünlülerimiz;
- Zahide Yetiş
- Ece Vahapoğlu
- Tamer Yılmaz
- Mukaddes Kaya
- Sibel Arna
- Duygu Atakan
- Mehtap Elaidi
- Ferman Akgül
- Yöntem İnanç
- Nora Romi
- Bianca Somer
- Ahmet Kural
- Berna Eren
- Ahu Orakçıoğlu
- Fatma Erdem
- Gamze Saraçoğlu
- Tülin Kermen
- Şafak Karaman
- Hediye Güral
- Özge Sarıkadılar
- Begüm Özer
- Berna Laçin
- Farah Zeynep Abdullah
- Elif Dağdeviren
- Belgin Aksoy
- Tuba Ergin
- Işın Görmüş
8. Her dilek aynı zamanda yüksek insan gücüne de ihtiyaç duymak demektir. Bu noktada özellikle gönüllülerinize hangi alanlarda ve nasıl ihtiyacınız var? Sizi duyan biri Make A Wish dünyasına nasıl dahil olabilir?
Derneğimizde birçok faaliyetimiz gönüllülerimiz sayesinde ilerliyor. Bu yüzden gönüllü desteği bizim için çok önemli. Herkes çok farklı şekilde gönüllü olarak bize destek verebilir. Bunun için websitemiz www.birdilektut.org üzerinden gönüllü olma seçeneğini seçip Gönüllü Başvuru Formunu doldurmanız yeterli. Gönüllü faaliyet alanlarımızı 4 başlıkta topladık:
- Dilek Alım Gönüllüsü: Bir Dilek Tut Derneğine başvuran dilek çocuklarının evine ve gerekirse hastaneye giderek hayalini öğrenir ve dilek yolculuğu süreci için bilgi edinir.
- Dilek Gerçekleştirme Gönüllüsü: Dilek bekleme döneminde yapılan aktiviteleri ya da dilek gerçekleştirme günü için belirlenmiş olan programın organizasyonunu ve uygulanmasını sağlar, Bir Dilek Tut Derneği’ni temsil eder.
- Hayalimi Paylaş Gönüllüsü: Lise veya üniversite öğrencisiyseniz, okulunuzda kuracağınız Hayalimi Paylaş kulübü ile etkinlikler düzenleyip, yarattığınız kaynağı Bir Dilek Tut Derneğine bağışlayarak dilek çocuklarının hayallerini gerçekleştirebilirsiniz.
- İdari Gönüllü: Ofis içerisinde yapılabilecek her türlü desteğe haftada en az 2-3 gün vakit ayırabilirim diyen kişiler.