“Kompost nasıl olur?’, ‘Şehirde, küçük bir alanda da olsa kendi ürününü yetiştirmek mümkün mü?’, ‘Yağmur suyu hasadı yapmak için nasıl bir sistem gerekli ve zorlukları neler?’ gibi sorulara yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Akademinin en büyük eleştirilerinden biri olan teori ve pratiği bir araya getiren, kadim bilgi ile günümüz teknolojisini buluşturan ve bunları permakültür yaklaşımı ile geliştiren çok mütevazi bir ekoloji merkezi olarak yola çıktık. Kompost, iklim krizi için atılabilecek en somut adımlardan bir tanesi.
Küçük adımlarla herkesin yaşamı doğrultusunda bir plan yapması ve bir yerden sonra kendisini çerçeveleyen bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz. Kimseye “plastik kullanıyorsan aramızda yerin yok!” gibi bir sert tavır ile yaklaşmıyoruz. Sadece iki kişinin tüm bir yıl sıfır atık yaşaması önemlidir ama esas kıymet verdiğimiz sıfır atık kavramını herkese öğretmek. Bizim sözümüz toplumsal farkındalığın başlamasına vesile olan o ilk adımın atılmasını dair daha bireysel bir yerden söyleniyor.”
Kullanılan kelimeleri duymaya başladık ama nedir, ne işe yarar ve nasıl kullanılır? Metropolün ortasında sürdürülebilir tarım olur mu? Küçük bir bahçede, kendimizi toprağın şevkatine teslim etmek için fırsatı çok uzaklarda mı aramalıyız?
Bu hafta bu sorulara cevap arayanlara, yeni sivil toplum faaliyetlerine ilgi duyanlara ve tabi ki ‘Dünya’nın geleceğinin insanın geleceği’ demek olduğunun farkına varabilenlere özel bir konuğumuz var:’Kokopelli Şehirde’. Vakıf adına sorularımızı vakfın kurucu ortağı ve Ekoloji ve Sürdürülebilir Yaşam Uzmanı Elif Çatıkkaş cevapladı. Bu keyifli ve yeniliklerle dolu röportajı keyifle okumanızı dileriz.
KOKOPELLİ DE NE DEMEK?
1.Kokopelli Şehirde’nin kuruluş hikayesi ve tanımı nedir?
Ben bilgisayar mühendisiyim. Yaklaşık 10 yıl kurumsal hayatta bilgi teknolojileri çalışanı olduktan sonra tamamen farklı bir alana geçiş yaptım. Kokopelli’ nin eş kurucusu Yasemin Kırkağaçlıoğlu ile birlikte yaklaşık 4 yıl önce 2017’de ‘Kokopelli Şehirde’ bir sosyal girişim olarak hayata geçti. Yasemin ile arkadaşlığımız çok eskidir ve 2017 yılı öncesinde de ekolojik yaşama yönelik merakımız ve daha sınırlı alanlarda çalışmalarımız, araştırmalarımız vardı. ‘Kokopelli Şehirde’ girişiminin fikir annesi Yasemin, isim annesi de benim. İsmin anlamı için Buğday Derneği’ nin bir yazısından bir alıntı yapmak isterim. “Sırtındaki kamburu aslında bir tohum torbasıdır. Flütündeki ezgi de yaşam soluğunu anlatır. Her bahar Kokopelli ortaya çıkar, doğayı yeşertmek üzere tohumlarını saçar ve onlara yaşamı üfler.” hınzır Amerikan Yerlisi mitolojik karakteri. Biz de bu karakterden ilham alarak, şehri yeşertmek, kendimize yetmek, daha az tüketerek ve daha çok üreterek neler yapabileceğimizi, sürdürülebilir yaşamın ne demek olduğunu veya olmadığını, daha onarıcı ve şifalı olmayı, mümkün olduğunca permakültür prensiplerini kullanarak, bir uygulama, deneme ve daha çok yanılma alanı oluşturmayı hedefledik. Uzun yıllar düşündüğümüz ve zaman içerisinde planı oturan, bu uzun yılların sonunda şehir hayatında da ekolojik bir yaşam sürmenin mümkün olup olmadığı sorusunun cevabını aramak üzere yola çıkılan bir hareket olarak tanımlayabiliriz.
Yola çıkarken ailelerimize anlatırken bile zorlandık. Ne olduğunu, nasıl ilerleyeceğimizi sosyal çevremize anlatmak kolay olmadı. Çok yönlü bir iş yürütmeye çalışıyoruz. Türkiye’de örneği olmayan bir çalışmayız ve yurtdışında da sayılı örnekler var. Bu sebeple kendimizi anlatmak bizi de zorladı.
Bugün daha oturmuş bir yapıya sahibiz ve daha geniş kitlelere yaymak konusunda artık daha güçlüyüz. Ne yapmak istediğimizi ya da istemediğinizi çok daha açık bir şekilde ortaya koyabildiğimiz bir dönemdeyiz. Yakın çevremizden daha geniş alana ‘Evet şimdi sizi anladık!’ karşılığın almaya, ‘Kokopelli Şehirde’nin’ anlaşılması hızlandı.
2.‘Sürdürülebilir yaşam ve ekoloji odaklı deneyimleme alanı’ göze çarpan ilk ve en kuvvetli mesajınız. Bu mesaj ve kendinizi anlatma yolunuz nedir?
Mesaj bizi tam olarak anlatıyor diyebiliriz. Mümkün olduğunca kendi hayatlarımızda deneyimlediğimiz pratikleri anlatmaya, başka insanların da teorilerini güçlendirme ya da bilgiyi pratiğe dönüştürme noktasında yaşadıkları sorunlarda destek olmaya çalışıyoruz. Şehir yaşamında ekolojik yaşama duyulan ilgi ve özlemin, uygulanabilirliğinin sağlanması noktasında sorunlar ile karşılaşılabileceğini öngördük ve sosyal desteğin eksikliğini tespit ettik.
‘Kompost nasıl olur?’, ‘Şehirde, küçük bir alanda da olsa kendi ürününü yetiştirmek mümkün mü?’, ‘Yağmur suyu hasadı yapmak için nasıl bir sistem gerekli ve zorlukları neler?’ gibi sorulara yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
Akademinin en büyük eleştirilerinden biri olan teori ve pratiği bir araya getiren, kadim bilgi ile günümüz teknolojisini buluşturan ve bunları permakültür yaklaşımı ile geliştiren çok mütevazi bir ekoloji merkezi olarak yola çıktık. Teorik eğitimler ile çalışmaları destekleme amacı ile çalışmalar yapıyoruz.
Salgın hastalık önlemlerinin alındığı dönemde ile eve kapanmak farkındalığı arttırdı ve daha fazla kişi şehirde ve aynı zamanda doğa ile uyumlu bir yaşamı öğrenmeye çaba göstermeye başladı. Hobi seviyesinde değerlendirme çalışmamızın başlarında daha çok karşılaştığımız bir durumdu ama sistemi tüm zorluklara rağmen ayakta tutmak ve Türkiye’ de henüz tanımı dahi olmayan bir sosyal girişimi ayakta tutmaya çalışmak kolay değil.
PERMAKÜLTÜR TANIMLAR
3.Kompost, Bokashi kelimeleri ne anlama geliyor? Nerede nasıl hazırlar, nasıl kullanırız?
Bu kavramlardan küresel iklim krizine uzanan yolculuğu nasıl tarif ediyorsunuz?
Yakın zamanda bu konuda bir geribildirim aldık. Sözlük vb. bir çalışmayı faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.
Kompost, evinizden çıkan gıda atıklarının(patates, muz kabuğu vb. organik atıklar) belli usuller ile tekrar toprağı besleyici bir forma dönüşmesidir.
Bokashi kompost, fermantasyon ile solucan kompost ile solucanların sindirim sisteminden geçirerek oluşan ve toprak görünümlü bir malzemedir. Toprağı besleyen, içindeki gözle görülemeyen yaşamı arttıran bir üründür. Çöpten toprağa başka bir sistemi(toprak) besleyici çalışmalar yapıyoruz ve kompost tüm bu sürecin sonucu bir ürün.
Kompost, iklim krizi için atılabilecek en somut adımlardan bir tanesi. Ancak bu noktada bazı çekincelerimiz var. Herkesin iklim krizine ilişkin sorumlulukları ve kendi alanında yapabilecekleri var. Hepimiz elbette yapabileceklerimizi yapalım ve hikayeyi hepimizin kompost ile karbonu toprağa gömdüğü, böylece ortak ve etkili bir harekete dahil olduğumuz hali ile şekillendirmek yanlış olmaz. Ancak bizim önceliğimiz bireydeki farkındalığı arttırmak ve bireyi harekete geçirmek adına çalışmalar yapmak. İklim krizi konusunda büyük aktörler, sorumlulukları noktasında ise bireyler bir domino etkisi yaratacaktır. Bizim sözümüz toplumsal farkındalığın başlamasına vesile olan o ilk adımın atılmasını dair daha bireysel bir yerden söyleniyor.
4.Sürdürülebilir tarıma yönelik faaliyetleriniz ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Hangi noktalarda ne gibi destekleriniz oluyor? Tasarım danışmanlık hizmetiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Eğitimler veriyoruz. Şehirde küçük ölçekli ya da başka mecralarda daha büyük ölçekli olarak kendi kompostunuzu yapmayı, kendi gıdanızı yetiştirmeyi anlattığımız eğitimlerimiz oluyor. Bu eğitimler hem ilköğretim çağında, hem de kurumlar ile olabiliyor.
Tasarım danışmanlığı, sahip olduğunuz potansiyel bir alanı güneşin yönü, yan komşunuzun evinin yeri ya da sizin ihtiyaçlarınıza göre sistemin kendi içinde en verimli kullanımını sağlayan bir şekilde olması adına perma kültür alanın tasarımıdır. Dışarıdan mümkün olan en az girdi ile döngüsel olarak hikayeyi nasıl çevirebileceğimize dair bir çalışmadır. Sadece basit bir sebze yatağı koymak değil kendi yağmur suyu temini ya da iyileştirici olmadan kompost ile toprağı beslemeyi hedefleyen bir danışmanlık hizmetidir. Burada en doğru tanım, herkesin kendi tasarımını bu prensipler ve bu ilkeler doğrultusunda bu etik temeller ile kişinin kendisinin bu tasarım çalışmasını yapabilmesi hedeflenmektedir. Bu sebeple perma kültür eğitimleri düzenliyoruz ya da danışmalık hizmetimizde de biz sistemden çıksak dahi herhangi bir olumsuzluk yaşanmayacak şekilde devamlılığın sağlanmasını hedefliyoruz.
EKOLOJİK YAŞAM
5.Sosyal medya kanallarınızda film, kitap, belgesel önerileri ile bir yaşam tarzı sunduğunuz yorumu doğru mu? Atölye ve eğitimler ile her yaştan her kesimden takipçilerinize yönelik hedefleriniz nelerdir?
Sanırım doğru bir yorum ve adım adım gidecek yaşam tarzı diyebiliriz. Ama bir aktivizim gibi tanımlayamayız. Çok hayatın içinden olmadığı sürece değişim zor olur ama küçük adımlarla herkesin yaşamı doğrultusunda bir plan yapması ve bir yerden sonra kendisini çerçeveleyen bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz. Ama özellikle şehir hayatında herkesin yoğun mücadele içerisinde olduğu bir ortamda sıkı disiplinlerin olduğu ve çizdiğimiz çerçevenin dışındaki hiç bir seçeneği kabul etmeyen bir katılıkta sunduğumuz bir yaşam tarzı değil. Kimseye “plastik kullanıyorsan aramızda yerin yok!” gibi bir sert tavır ile yaklaşmıyoruz.
Sadece iki kişinin tüm bir yıl sıfır atık yaşaması önemlidir ama esas kıymet verdiğimiz sıfır atık kavramını herkese öğretmek ve “Herkes kendi alışkanlıklarına göre az ya da çok yapabildiğiniz en iyisini, en fazlasını yapsın.” demek. Sadece iki kişinin tüm bir yıl sıfır atık, mükemmel bir disiplinde yaşaması ile dokuz ton çöp bertaraf edilmiş oluyor ama bir tek İstanbul’ da herkes sadece bir gün sıfır atık yaşar ise seksen ton atık bertaraf edilmiş oluyor. Hepimizin az çok tuzunun bulunmasını daha çok önemsiyoruz. Bugün sadece bez çanta kullanan bir kişinin yarın başka farkındalıklar sahibi olacağına da inanıyoruz. Bu bir kişiyi kaybetmek çok kolay ama o kişiye herhangi bir stres oluşturmadan bir kişini üç kişi olmasını hedefliyoruz.
Eğitimlerimiz çevrimiçi devam ediyor. İki farklı eğitimiz var; Canlı yayın verilen eğitimler ve önceden kaydedilen eğitimler. Udemy vb. platformlarda kaydolup takip edebileceğiniz eğitimler ya da temel kavramları anlatıp kişilerin kabiliyetleri ile birleştirdiğimiz eğitimler var.
Kış döneminde ‘tohumdan hasada’ eğitimleri var. Oldukça uzun soluklu bir eğitim ve eğitimlerimizi mümkün olduğunda bu şekilde planlamaya çalışıyoruz.
Kurumlarla yapılan eğitimler ile yaklaşık bir saatin üzerinde ve ilgililere ‘Merhaba’ dediğimiz kısa eğitimler oluyor.
6.Semt pazarları ile ortak çalışmalarınız ve gıda topluluğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?
‘Sakarya Küçük Üretici Dağıtım Ağı’, ‘8bin100 Bakkalı’ ile çalışıyoruz. Tam anlamı ile gıda topluluğu olduğumuzu henüz söyleyemem ama kapımız herkese açık ve küçük üretici ile satın alan kişi arasında ihtiyaç duyulan alanı oluşturuyoruz.
Gıda topluluğu kavramı çok acayip bir olgu. Örneğin yakın zamandaki kuvvetli lodosun etkisi ile ortak çalıştığımız küçük üreticilerin seraları büyük ölçüde zarar gördü ve neler yapabileceğimize dair ortak inisiyatif gösterdik. Bir hafta ürün daha az geliyor ya da hiç gelmiyor ise o hafta evlerde eldeki ürünler ile farklı yemekler pişirilmesi ya da daha önce Anadolu meraları ile ortaklaşa farklı destek çalışmalarımız oldu. Burada tüm paydaşlara farklı bakış açıları sunan bir disiplin oluşuyor diyebiliriz.
KAYNAK ve PROJELER
7.‘Kokopelli Şehirde’ bir dernek olarak nereden kaynak sağlar?
Kurumsal ve bireysel olarak verdiğimiz eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden ve ürün satışlarından gelir sağlanmaktadır. Burada ürün olarak tanımladığımız Bokashi Kompostu Seti, Saksıda Bostan Seti gibi seçeneklerden oluşuyor.
Dernek ayağında ise hibe ve bağışlarla kaynak elde ediyoruz.
8.Heybeliada merkezli olarak İstanbul’da geniş çalışmalarınız var. Bunlardan bahsedebilir misiniz? Türkiye’deki diğer illerde hangi çalışmalarınız var ya da ilerleyen tarihlerde olacak mı?
Heybeliada’ da Milli Eğitim Bakanlığı ve ‘Yaşam İçin Toprak’ derneği ile ortak bir çalışmayı, Heybeliada Ortaokulu’nda yürütüyoruz.
UNPD(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ile ortak bir çalışmamız da var. Burada yine ‘Yaşam İçin Toprak’ derneği ve belediyeler ile kısa süreli projelerimiz oldu ve iletişimimizi devam ettiriyoruz. Burada mahalle ölçekli çalışmalar önemlidir.
Bizden bağımsız İstanbul Kadıköy Belediyesinin de bir çalışması var.
9.Okullarda kapsamlı çalışmalarınız/projeleriniz hakkında daha detaylı bilgiler edinmek isteriz. Nelerdir?
Tüketim alışkanlıklarının ve talebin değişmesi noktasında ‘Kokopelli Şehirde’ var. Daha önce bahsettiğimiz iklim krizinin karşısında durulan faaliyetlere ilişkin büyük resimde biz bireylerde ve okullarda yer alıyoruz. Kurumlar ile ortak çalışmalarımız oluyor ve bu çalışmalarda bireysel seviyelerde neler yapılabileceğine dair bir direniş alan oluşturuyoruz. Biz de eğitici çalışmalarımız ile altını çizdiklerimiz ile evinde tarım faaliyetlerine ilgi duyan herhangi bir kişiye de neyi nasıl yapması gerektiğini anlatmaya dair bir heyecan ile çalışıyoruz.
10.Sürdürülebilir tarımdan, plastik tüketimine, su tüketimine karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik önleyici, bilinçlendirici çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?
Eğitimlerimiz devam ediyor. Ayrıca bulunduğumuz bölgede (Pınar Mahallesi) yaptığımız çalışmalar ile gördük ki bizler çöpleri toplarken ayrıştırmaya düşünsel olarak hazırız ve kolaylıkla bu ayrıştırmayı yaşam alanlarımızda yapabiliriz. Kişinin kompost yapılmadan önce dahi ilk yaptığı ayrıştırma ve bu ilk aşamada herkesin başarılı olmasının daha kolay olduğunu görüyoruz. Bunların dışında da dünyadan örnekler ile yerel yönetimler daha fazla çalışmak ve onlara ilham olmak adına çok heyecanlıyız.
Yurtdışından kendi kompost toplama alanlarını oluşturun sivil inisiyatiflerin varlığı da ayrıca bizim için umut verici. Biz de burada yerel yönetimlerden destek almayı değerli buluyoruz.
11.Kokopelli Şehirde’nin gönüllüleri var mı ve var ise gönüllü profili nasıldır? Yaş aralığınız nedir? Nasıl gönüllü olunur?
Gönüllülerimiz var elbette. Biz, gönüllülerimiz ve uygulamalarımızı hayata geçirmekte yardımcı olan #DedeAtölyesi ile birlikte 15 kişilik bir sosyal girişimi oluşturuyoruz.
E-posta ile veri toplayıp ağımıza dahil ediyoruz. Bize neler yapmak istediklerini anlatırlar ise bunu değerlendirip, oturup konuşup ortak neler yaratabileceğimize, nasıl çalışabileceğimize bakıyoruz. Bugün ekibimiz içerisinde yer alan isimlerde önce gönüllümüz olarak başlayan kişilerden oluşuyor. Gönüllü çalışmalara çok önem veriyoruz.
Kompost yapılmasından muhasebe süreçlerinin takibine kadar destek vermek isteyen ya da eli toprağa değsin isteyen herkesi desteğe davet ediyoruz. Böyle olunca herkes kendi ve yapmak istediği biricik konu ile bize gelirse çok daha yaratıcı sonuçlara ulaşıyoruz.
Herhangi bir yaş sınırı ya da İstanbul içi ve dışı her yerden gönüllüyü bekliyoruz.